GENEL MÜDÜRÜMÜZ GÜLDAL, MALATYA’DA KURU KAYISI LİSANSLI DEPOSUNDA İNCELEMELERDE BULUNDU

27-08-2024 / Gösterim Sayısı : 765 / Arşiv

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet Güldal, Malatya'nın kayısı ihracatında önemli bir gücü olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi.

Güldal, beraberinde Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan ve bazı oda başkanlarıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında Fırat Kalkınma Ajansı, Malatya Ticaret Borsası ve Lisanslı Depo AŞ tarafından inşa edilen Türkiye'nin ilk lisanslı kuru kayısı deposunu inceledi.

Güldal, burada Anadolu Ajansı (AA) muhabirine Malatya'nın 6 Şubat 2023’te meydana gelen, Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar gördüğünü; kentin toparlama sürecinde olduğunu anlatarak en kısa sürede kentin eski günlerine dönmesini diledi.

Malatya'da kayısıyla ilgili süreci yakından takip ettiklerini belirten Güldal, şöyle devam etti:

"Kayısı ve kayısıyla ilgili tüm süreçler devletimizin, bakanlığımızın ve TMO'nun sürekli gündeminde ve takibinde olan hususlardır. 2020'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile lisanslı depoyu faaliyete geçirmiştik ve o sene de ilk defa üreticilerimizden kayısı alım imkânını bulmuştuk. Bu tesisin Malatya için anlamı çok büyük. 2020'den bu yana 6 bin ton kapasiteli Türkiye'deki tek kayısı lisanslı deposu hiçbir eksiği olmadan faal hâlde. Baktığımızda yapıldığından bugüne hiç dolmadı, 6 bin ton kapasiteye hiç ulaşmadı. Bugün de baktığımızda 1100 ton civarında bir ürün var."

Güldal, lisanslı depoya ürün konulmasının depolama probleminden tamamen kurtulmak anlamına geldiğini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buraya ürünü koyduktan sonra ürünün kalitesi ve kriterlerine göre belirlenecek olan değer de elektronik ürün senedini alıp her zaman ticarete konu edilebiliyor. O süreçte ürünün sahibi kendisi olması hâlinde Ziraat Bankasına gidip sıfır faizli kredi kullanabilme imkânı var 9 ay süreyle. Buraya ürün teslim ettiği zaman stopaj ve SGK primini ödememe imkânı var. Ayrıca buraya ürünü getirdiği için nakliye desteğini Bakanlıktan alma, depo kirasının da yüzde 60'ını alma imkânı var. Yani oldukça büyük avantajlar var. Bunları hep söylemeye devam edeceğiz Üreticimiz bilsin, duysun, bu tesis çalışsın istiyoruz."

"SÜRECİ BAŞINDAN BERİ TAKİP EDİYORUZ"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın Malatya'yı özel olarak takip ettiğini, kendisine Malatya'ya gitme talimatı verdiğini anlatan Güldal, şöyle devam etti:

"Kayısı; Malatya ve ülkemiz için çok özel, önemli ve değerli bir ürün. Bazen rekolte düşük olur, bazen biraz daha yukarıda olur. Bu fiyat dalgalanmaları da üretici aleyhine veya lehine tecelli eder. Bizim görevimiz üretici aleyhine fiyatların oluşması hâlinde bunu izlemek, gerekmesi hâlinde de bir alım politikası uygulamaktır. Bu süreci başından beri takip ediyoruz. TMO'nun asıl görevi hububat ve bakliyattır, bu tali ürünleri de takip ederiz. Malatya'da piyasanın aşağı yukarı şekillendiğini görmek mümkün ama beklentiler, ihtiyaçlar var. Buradaki görüşmelerimizden aldığımız izlenimleri Bakanlığımızla ve ilgili ekonomi yönetimiyle paylaşacağız. Ondan sonra bir yol haritası belirlenmiş olacaktır. Ümit ediyorum 2024 yılı kayısı üreticisi için daha iyi olur. Malatya'nın ihracatta önemli bir gücü var ve bu gücün kaybolmaması, korunması lazım."

Malatya'da bu yıl 107 bin ton kuru kayısı rekoltesi olduğunu anlatan Güldal "Burada esas olan bir üreticinin maliyetine göre ürünün değerini kâr ederek veya ürettiğine layık bir şekilde değer bulmasını sağlamak. İkincisi de ülkemizin ihracattaki rekabet üstünlüğünü kaybetmemek. Yani bu iki eksene çok iyi dikkat etmek lazım. Çünkü sürdürülebilirlik bununla mümkündür. Kayısı bu özel niteliğinden dolayı bu izlemeyi hak ediyor. İnşallah hayırlı günler de olur, çalışmaları da olur, bereketli bir dönem geçirir." diye konuştu.

"TMO HİÇBİR ZAMAN ÜST FİYAT VERMEZ, REFERANS FİYAT VERİR"

Güldal, TMO'nun kuru kayısı alımına ilişkin ise şunları kaydetti:

"Maliyetlere mutlaka bakarız, en ayrıntısına kadar inceler ve takip ederiz. İhracat rakamlarına, piyasada oluşan fiyatlara bakarız. Burada üreticinin zarar etmeyeceği fiyatlar önemlidir. TMO hiçbir zaman üst fiyat vermez, biz referans fiyat veririz. Yani bu fiyatın altında bir fiyat oluşursa 'Biz buradayız.' deme fiyatıdır. Eğer üzerinde olursa ondan da memnuniyet duyarız. Bu hangi ürün olursa olsun üretici lehine gerçekleşecek fiyatlardan memnuniyet duyarız. Belli bir referans fiyat yani taban fiyat oluşturması ihtiyacı olursa o zaman biz müdahale ediyoruz. Şu anda bu süreç aşamasındayız. Üretici, devlet ve TMO’nun konuyu yakından izlediğini bilmeli ama beklentisi de şu aşamada referans fiyat noktasında olmalı. Bu karar tek başına veya bir kurumla verilecek bir karar değil çünkü ciddi bir finans kullanımı var. Ciddi bir fiili alım dönemi olabilir.”